İçeriğe geç

Backend neler bilmeli ?

Backend neler bilmeli? Küresel akıl + yerel sezgiyle sağlam sistemler

Farklı açılardan bakmayı seven biri olarak, “backend neler bilmeli?” sorusunu tek bir doğruya sıkıştırmak istemiyorum. Dünyanın her yerinde kullanıcı beklentileri, yasal düzenlemeler ve altyapı koşulları değişiyor. O halde cevap da esnek, bağlamsal ve kültürlere duyarlı olmalı. Hadi birlikte hem evrensel ilkelere hem de yerel gerçeklere yaslanan bir çerçeve çıkaralım.

Özet görüş: “İyi backend” sadece ölçek ve hız değil; kültürel bağlam, yasal uygunluk ve yerel alışkanlıkları da mimariye kodlayan sistemdir.

“Backend neler bilmeli?” sorusuna evrensel yanıt

Önce değişmeyen temeller. Nerede ürün geliştirirseniz geliştirin, sağlam bir backend geliştiricisinin bilmesi gereken evrensel taşlar var:

  • Temel protokoller ve veri modelleri: HTTP/1.1→HTTP/2→HTTP/3, WebSocket, gRPC; JSON, Protobuf, Avro; REST ve GraphQL tasarım ilkeleri.
  • Veri katmanı: İlişkisel (PostgreSQL/MySQL) modelleme, indeksleme, normalizasyon/denormalizasyon; NoSQL (MongoDB, DynamoDB) kullanım kriterleri; arama (Elasticsearch/OpenSearch), cache (Redis/Memcached), kuyruk/stream (RabbitMQ, Kafka).
  • Mimari desenler: Katmanlı/Hexagonal (Ports & Adapters), DDD, CQRS/ES, event-driven tasarım; idempotency, eventual consistency ve dağıtık işlem telafisi (saga) gibi konular.
  • Güvenlik ve kimlik: OWASP Top 10, güvenli kodlama, gizli yönetimi (Secrets), TLS/mTLS, OAuth 2.1 & OIDC, JWT ve token ömrü/döndürme; oran sınırlama, WAF, RASP.
  • Performans ve ölçek: Profiling, N+1 tespiti, connection pool yönetimi, caching katmanları (client/edge/app/db), fan-out/fan-in; yatay ölçek ve state yönetimi.
  • Gözlemlenebilirlik: Yapılandırılmış loglama, distributed tracing, metrik/alert/SLO; incident yönetimi ve postmortem kültürü.
  • Dağıtım ve güvenilirlik: CI/CD, blue-green/canary, feature flag; konteyner (Docker) ve orkestrasyon (Kubernetes), IaC (Terraform), gizli skoplendirme.
  • Test stratejisi: Üniter, sözleşme (contract), entegrasyon, yük/kaos testleri; veri üretimi (fixtures) ve test izolasyonu.

Küresel perspektif: Çoklu bölge, çoklu kültür, çoklu gerçek

Global ürünler yalnızca “daha çok kullanıcı” demek değildir; “daha çok farklılık” demektir. Backend burada köprü olur:

  • Çok bölgeli dağıtım: Gecikme (latency) ile tutarlılık (consistency) arasında bilinçli tercih; okuma çoğaltmaları, coğrafi şardlama ve veri yerleşimi.
  • Uluslararasılaştırma: Dil, tarih/para birimi ve sağdan-sola yazım; locale-aware sıralama/arama; Unicode normalizasyonu ve slug üretimi.
  • Ödeme/parasal sistemler: Stripe/Adyen gibi küresel sağlayıcıların yanı sıra bölgesel ağlar; 3-D Secure, geri ödeme/çekim akışları; vergilendirme ve fatura formatları.
  • Dayanıklılık: Değişken ağ kalitesine göre tolerans; offline-first uçlar, istek yeniden denemeleri (exponential backoff), idempotent endpoint’ler.
  • Gizlilik ve uyumluluk: GDPR, CCPA, çocuk verisi, veri saklama/silme politikaları; loglarda PII maskesi.

Yerel perspektif: Türkiye ve bölge dinamikleri

Küresel ilkelerden sonra, yerel yaşantıyı koda yazmak gerekir. Türkiye örneği üzerinden konuşalım ama çıkarımlar bölgesel pazarlara da uygulanabilir:

  • KVKK ve veri yerelleştirme: Kullanıcı verisinin nerede tutulacağı, açık rızanın yönetimi, “unutulma hakkı” akışları, denetim izleri.
  • Ödeme altyapıları: Iyzico, PayTR vb. yerel entegrasyonlar; TROY kart, taksit/puan, iade ve kısmi iade akışları; BKM ve 3DS pratikleri.
  • Zaman/iş günleri: Resmî tatiller, yerel saat dilimi (DST değişimleri) ve cron/job etkileri; e-devlet/e-fatura gibi kamu bağlantıları.
  • SMS/WhatsApp doğrulama: Operatör kısıtları, gönderim limitleri; alternatif kanallar ve teslimat raporlarının tekilleştirilmesi.
  • Performans gerçekleri: Mobil veri değişkenliği; resim/video işleme için edge/CDN optimizasyonu; bölgesel POP stratejileri.

Kültür, ekip ve süreç: Kod kadar önemli

Birçok kültürde “hız” başarıyla eşitlenir; bazılarında ise “istikrar”. İyi backend, bu beklentileri süreçlere çevirir:

  • Ürün odaklılık: SLA/SLO’yu işletme hedefleriyle hizalama; “feature velocity” ile “mean time to restore” dengesini kurma.
  • Paydaş iletişimi: Sözleşme odaklı (API contract) çalışma; versiyonlama ve geriye uyumluluk politikaları.
  • Etik ve kapsayıcılık: Adil oran sınırlama (rate limit) politikaları; içerik denetimi ve kötüye kullanım önleme (abuse-prevention) mekanizmaları.

“Backend neler bilmeli?” — pratik kontrol listesi

  • Use-case’den veri modeline: Önce etki, sonra şema.
  • API tasarımında: Kaynak odaklı REST + gerektiğinde GraphQL/gRPC.
  • Dayanıklılık: Circuit breaker, timeout, retry, backoff; idempotency keys.
  • Güvenlik: Least privilege, rotate secrets, audit log; mTLS/OIDC.
  • Gözlemlenebilirlik: Trace-ID’yi kullanıcı akışına kadar taşı.
  • Uyumluluk: KVKK/GDPR süreçlerini otomasyona bağla.
  • Dağıtım: Canary + feature flag; veritabanı göçleri için backward-compatible plan.

Topluluktan öğrenelim: Sizi dinlemek istiyorum

  • Küresel ürün geliştirirken yaşadığınız en ilginç “yerelleştirme” problemi neydi?
  • KVKK/GDPR gereksinimleri, mimarinizi nasıl değiştirdi?
  • Yerel ödeme entegrasyonlarında sizi en çok zorlayan konu ne oldu?
  • Zayıf ağ koşullarına karşı uyguladığınız pratikler neler?

Son söz: Evrensel ilkeler + yerel zekâ = sürdürülebilir backend

“Backend neler bilmeli?” sorusunun kısa cevabı: Temelleri sağlam, bağlamı güçlü ve kültüre duyarlı olmalı. Evrensel iyi uygulamaları bilmek yetmez; onları yerel dinamiklerle harmanlamak gerekir. Çünkü arka planda yazdığınız kod, ön planda bir toplumun alışkanlıklarıyla buluşur. Şimdi sıra sizde: Deneyimlerinizi ve yerel ipuçlarını paylaşın; birlikte daha dayanıklı, daha kapsayıcı sistemler kuralım.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Hipercasino şişli escort
Sitemap
vdcasino.online